on the spot

English-Turkish Translation

  1. (a) derhal, hemen, derakap, ânında, o anda. (b) oracıkta, hemen orada, olduğu yerde. (c)
    ABD- argo
    utandırıcı/müşkül bir durumda. (d)
    argo hesap verme/izah etme durumunda. (e)
    argo tehlike ile/ölümle karşı karşıya.
    put someone on the spot
    argo öldürmek.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

arrive on the spot
hemen gelmek Verb
be killed on the spot
hemencecik orada öldürülüvermek Verb
be put on the spot
hesap vermeye davet edilmek Verb
be put on the spot
hesaplaşmaya çağrılmak Verb
carry out an inspection on the spot
hemen oracıkta teftiş etmek Verb
deal with a supplier on the spot
bir firma ile peşin ödeme karşılığı anında teslim anlaşması imzalamak Verb
evidence taken on the spot
mahallinde keşif
make investigation on the spot
olay yerinde tahkikat yapmak Verb
pay on the spot
hemen nakit ödemek Verb
put on the spot
(a) müşkül durumda bırakmak, (b) hesap vermeye/durumu açıklamaya mecbur etmek.
put someone on the spot
(US) birine meydan okumak Verb
sales on the spot
mahallinde satış
verification on the spot
anında denetim
be on the spot within ten minutes
on dakika içinde orada olmak Verb
securities quoted on the spot market
spot piyasada kote edilen senetler Noun
English-Turkish phrases from Zargan's own database